Duygusal İzleme

Duygusal İzleme

Duygusal izleme, başkalarının duygularının kendimizden önce aşırı farkında olduğumuz zamandır.

Kaotik veya duygusal olarak öngörülemeyen/istikrarsız evlerde büyüdüğümüzde başa çıkmamıza yardımcı olan öğrenilmiş bir ön bilgi.

Yetişkinler olarak, diğer insanların duygularını ve mutluluğunu kendi duygularımızdan önce koyma eğilimindeyiz ve bu da çoğu zaman bizi küskün veya hayal kırıklığına uğramış hissettiren insanları memnun etme ve yatıştırma eğilimlerimizi besliyor.

Çocuksu kalıplarımıza düşmek çok kolaydır çünkü bunu her zaman yaptık... ancak değişim, bu anlarda güvenliğimizin artık başka bir kişiye bağlı olmadığını ve sınırlar koyma, ayrılma veya kendimizi başkalarının sorumluluğundan ayırma seçeneğine sahip olduğumuzu fark etmemizden gelir.

Hepimiz bunu yaşadık: Bir konuşmadan sonra kendimizi sorgulamak, partnerimizin ruh halini aşırı analiz etmek veya onları üzebileceğini düşündüğümüz şeylerin etrafından dolaşmak. Buna düşünceli olmak diyoruz, ama öyle mi? Gerçek şu ki, buna muhtemelen duygusal izleme denir. Ve bunun ne olduğunu bilmiyorsanız, bunun üzerine birlikte çalışabiliriz.

‘Duygusal izleme ; empati veya insanları memnun etme ile karıştırılmamalıdır diğer insanların duygularını tararken ve algıladığınız şeye göre nasıl tepki vermeniz gerektiğini öğrenmeye çalışırken gerçekleşir’  diyor Klinik psikolog Pamela Orren, "Bu, diğer insanların duygusal deneyimlerini kendi deneyiminizin önüne koymakla ilgilidir."

Sadece sizi duygusal tükenmişliğe sürüklemekle kalmaz, aynı zamanda sizi sağlıksız ilişkiler ve iletişim sorunlarının kısır döngüsünde de tutabilir. Duygusal izleme çocuklukta başlayabilir ve yetişkin ilişkilerinizde de sizinle kalabilir, ancak bunu aşmanın bir yolu vardır. Ve bunun ne olduğunu bilmiyorsanız, bunun üzerine birlikte farkındalık çalışmaları ile çalışabiliriz.

Kucak dolusu sevgiler,

Pınar

*Paylaşımlar tedavi amacı gütmez bilgilendirme amaçlıdır*